27 Aralık 2016 Salı

BALAT GEZİSİ


TARİHİ YARIMADA BALAT GEZİSİ


emekliseyyah


Balat tarihi yarımada da kalan İstanbul'un rum, ermeni, müslüman nüfusuna sahip en eski yerleşim bölgesi. Şimdiler de ise arka sokaklarında hala kömürcü bulabileceğiniz, tavuk, horozların rahatça gezinebildiği, çamaşırların balkondan makara sistemi ile asıldığı, kimi tarihi yapıların yıkılmaması için dışarıdan kapatıldığı, rumlardan boşalmış evlere suriyeli veya romen vatandaşların taşındığı, sahilde rant sebebi ile yani cafe ve restaurantların açıldığı, mezat salonları, sanat atölyelerinin bulunduğu, birçok evde satılık yazısının görülebildiği, restore yapılmış evlerin trilyonlara satıldığı bir semt. Balat'ın tepesi ile alt sahilde kalan bir iki sokak maalesef ranta kurban gitmiş, diğer orta sokakalar ise içler acısı durumda. Hafta sonları ücretli olan rehberli İstanbul gezileri ile yerli turistlerin, fotoğrafçı grupların ortak noktası... Nitekim; Ekümenlik Patrikhanesi, Rum Lisesi, yine Ashab'dan Ebu Zer Gifari Camii, Hazreti Cabir Camiisi, Mesnevihane, 1890'dan beri açık Agora Meyhanesi, 1923'den beri tarihi taş fırını ile pazar günü açık olan organik pazarı ile görülmeye değer bir semt. Seyyahlar grubuna da, Balatı ücretsiz olarak gezdirdiği için ayrıca teşekkür ederim. 

KARİYE MÜZESİ





Aziz Babylas İznik de 84 müridiyle birlikte şehit ediliyor. Aziz Babylas’tan ve müritlerinin bedenleri, kemikler, kutsal eşya ve parçalar 4.yüzyılda Khora manastırına gömülüyor. Khora manastırı Bizans İmparatoru Teodosis zamanında sur ışında olan manastır surların büyümesi ile sur içine alınıyor. Günümüzde ise İstanbul Fatih ilçesi Edirnekapı bölgesinde bulunmakta. Khora kelimesi anlam olarak taşra, sur demek. Dışarıda Hz.İsa mozaiği bulunmakta, Hz.Meryem Mozaiği ise içeride yer alıyor. Hala açılmamış odaları ile bir çok tarihi mozaik bulunmakta.




1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi sırasında manastır, hiçbir zarar görmemiş. Khora Manastırı Kilisesi kullanılmaya devam etmiş, Sultan II. Beyazıd zamanında, Sadrazam Hadım Ali Paşa tarafından 1511 yılında camiye çevrimiş. Ayrıca yanına bir de medrese eklenmiş. Osmanlı zamanında, Khora kilise dışındaki yapılar zamanla yıkılarak kaybolmuş. Kubbesi zamanla yıkılmış, deprem hasarları ile sonradan onarılmış. Dışındaki pencereler üzerindeki narteksler büyük ölçüde kapatılmış, ayrıca bir mihrap eklenmiş.





















Kariye Müzesi 1945 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile müze olarak ayakta kalmaya devam etmekte. Doğu Roma mimarisi, mozaikleri ve freskolarıyla ilgi çeken bir yapıda. Leonardo da Vinci’nin Khora Manastırını ziyaret ettiği ve burdaki mozaiklerden etkilenerek Mona Lisa eserini yaptığı da söylentiler arasında. Kariye müzesine müze kartınızla giriş yapabilirsiniz. Kış açık saatler 09.00/16.30 yaz açık saatleri 09.00/18.30.

AGORA MEYHANESİ





Agora Meyhanesi üzerine şarkılar yapılmış, kuruluş yılı 1890.




Yurt dışında seyahat zamanlarımda yıkılmamış tarihi yapıları görünce ülkem adına üzülüyordum. Çünkü maalesef anadolunun her yeri tarihi mekan olmasına rağmen değerini bilemiyoruz. Bu meyhanede 1890 yılından itibaren ayakta kalabilmiş ve faaliyetine devam etmekte. İçerisi bir müze gibi. Rakının tarihini bile bulabiliyorsunuz. 13.00/01.00 e kadar hizmet vermekte. Ayvansaray mahallesi Mürselpaşa Caddesi No:185 Balat/Fatih adresi…







Meşhur filmlerimizde de yer alan şarkıyı ise Hatırlamak Lazım…

Burası Agora meyhanesi
Burda yaşar aşkların
En divanesi en şahanesi
Bu gece benim gecem
Cama vuran her damlada
Seni hatırlıyorum
Ve sana susuzluğumu




ORGANİK PAZAR, BALAT SAHİL




Pazar günü kurulu olan organik pazardan köyden gelmiş tereyağı, yumurta, kuruyemiş, sebze ve meyve dahil her türlü yiyecek ve içecek bulabilirsiniz. Balat sahil kenarında bir çok sanat atölyelerini barındırıyor.







1923'ten beri faaliyetine devam eden tarihi Evin Pastahanesi'deki kurabiyelerden tadabilirsiniz.

EKÜMENLİK PATRİKHANE
AYIOS YEORGIOS PATRİKLİK KİLİSESİ





İstanbul Rum Patrikliği 585 yılından itibaren ekümenlik ünvanına sahip olup, İstanbul'da Balatta bulunmaktadır. Ortodoks Kilisesine bağlı dünya üzerinde Kuzey ve Güney Amerika, Asya, Avrupa, Avustralya'da milyonlarca ortodoks hristiyan vardır. Patriklik konutunun içerisinde; Konstandiniana ve evgenidlo binası, kule ve ek binalar, kutsal yağ odası, yeni patriklik konutunu barındırır. Konstantinopolis Kilisesi ilk havari Aziz Andreas ve onun müridi olan ilk bizans episkopusu Stahis tarafından kurulmuştur. Roma İmparatorluğunun başkenti Konstantinopolis 330 yılında olmuş ve kilise başpiskoposluk ünvanını almıştır. İsa'nın büyük kilisesi ve yerleştiği Balat Fener adı ile de Fener lakabı vardır.




Orta avluda yeni yıl nedeniyle süslenmiş büyük bir çam ağacı vardı.




Ahşaba oyulmuş ve altın kaplamalı İkona Duvarı




FENER RUM LİSESİ





Fener Rum Lisesi, İstanbul'un fethinden sonra 1454 yılındas Fatih Sultan Mehmet'in kendi dillerinde eğitim verebilmesi fermanıyla açılmıştır. Ortaöğrenim ve Lise olarak faaliyetine hala devam etmektedir. Kırmızı mektep veya Mekteb-i Kebir olarak da anılır. Fransa'dan getirilen kırmızı tuğlalar ile inşa edilmiştir. Şimdiki bina 1881 yılında mimar Konstantin Dimadis tarafından inşa edilmiştir.







Okulun arsası yine bu okul mezunu Moldavya Prensi Dimitri Kantemir tarafından bağışlanmıştır. Okul giriş ve üç kattan oluşur. Kubbe yerden 40 metre yüksekliğe sahiptir.






Rum Lisesini görebilmek için yokuş yukarı dar bir sokaktan tırmanmanız gerekecek. Ancak haliçi görebilen muhteşem bir manzaraya sahip.

BALAT SOKAKLARI

Yenilenmiş tarihi sokaklar, yenilenmemiş eski yapılar iç içe, kozmopolik yaıları bir arada görmek istiyorsanız Balat'a bir haftasonu uğrayın...





















Sevgiyle kalın....


Şule Solak

23 Aralık 2016 Cuma

YÜRÜYEN KÖŞK YALOVA , MUDANYA, TİRİLYE, CUMALIKIZIK GEZİSİ




PAZAR GÜNÜ İSTANBULDAN KAÇIŞ NOKTASI YÜRÜYEN KÖŞK YALOVA , MUDANYA, TİRİLYE, CUMALIKIZIK


Mustafa Kemal Atatürk Yalova'yı çok sevdiğinden,  deniz kenarında dinlenmesi, önemli kararların alınması, yerli ve yabancı birçok konuğu ağırlaması için çınar ağacının kenarında bir köşk yaptırır. Köşkü kullanmaya başladığı ilk yıllarda, köşkün hemen yanındaki çınar ağacının köşk çatısına vuran dalı binaya zarar vermeye başlayınca, çalışanlar konuyu Mustafa Kemal Atatürk'e iletip, kesmek için izin isterler. Ancak ağacın kesilmemesi,köşkün kaydırılması talimatını Mustafa Kemal Atatürk verir. Dönemin mimar ve mühendisleri Yalova'ya davet edilir.  İstanbul Şehremaneti Fen Heyeti(Belediye Fen İşleri) başmühendis Ali Galip Alnar yanına aldığı mimar ve mühendislerle birlikte 7 Ağustos 1929 günü çalışmalara başlar. Köşkün çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılarak temel seviyeye inilir. İstanbul'dan gelen tramvay rayları, binanın temeline yerleştirilir. Kazıkların üstüne köşk oturtulur. Köşk Mustafa Kemal Atatürk nezaretinde 4.80m civarında kaydırılır.  Günümüzde çınar ağacı 1.95cm boyundadır ve  391 yaşındadır.  




















Köşk iki katlı olarak inşa edilmiştir. Köşkün kuzeyde kalan cephesi kristal camlı camekan alan ile çevrelenmiş, kış bahçesi olarak tasarlanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk yemek kokusunu sevmediği için mutfak dışarıda yapılmış, yemek servis olarak geliyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün kullanmış olduğu eşyalar, terlikler, sandalyeler, koltuklar, gramafon,  ahşap plaklar, klasik müzik albümleri, çay takımları, kahve fincanı, çatal-bıçak-kaşık setleri, elektrikli su ısıtıcısı, ekmek kızartma makinesi, yorganlar çarşaflar, annesi Zübeyde hanımın elleri ile işlediği çeyizlik yorganı mevcut.


Selanik'te bulamadığınız bütün eşyaları burada. Sanki Atatürk'e dokunuyor gibi hişssediyorsunuz. İçeride eşyaların zarar gelmemesi için fotoğraf çekimi yasak. Giriş ücreti ise  TL. Satt 17.00'ye kadar açık ve dışarıda bir çay bahçesi mevcut. 



"Tabiata saygı aklın vicdanıdır. "Mustafa Kemal Atatürk

Bursa'nın ilçesi Mudanya ise Mudanya Mütearekesinin 11 Ekim 1922'de yapıldığı yer. Yani Kurtuluş Savaşını imzalandığı yer, şimdi Mudanya Mütearekesi evi müze olarak kullanılıyor. 


"Saygıdeğer batı cephesi orduları komutanı ve Edirne Milletvekili Korgeneral İsmet Paşa'ya ;
Tarafınızdan hazırlanıp sevk ve idare edilen orduların kazandığıbüyük zaferin ilk ve en önemli siyasi sonucunu Mudanya Konferasındaki yoğun ve yorucu çalışmanızdan sonra elde ettiğinizden dolayı tebrik ve teşekkürlerimi sunarken başkomutanı olmakla gurur duyduğum TBMM Ordularının yetkili bir komutanı ve başkomutanlığı yürütmeyi en büyük onur bildiğim yüce meclisin seçkin ve özverili bir üyesine karşı yerine getirilmesi gerekli bir görevi yapmakta olduğum inancındayım " Mustafa Kemal Atatürk



İsmet Paşa'nın kırık mermer hikayesini, http://www.mudanya.gen.tr/ udanyayikesfet/gecmisinizleri/2761-kirik-masa-hikayesi.html adresinden okuyabilirsiniz. Çok önemli bir detaydır. İsmet Paşanın ingiliz general Harington'na "Paşam ileri gidiyorsunuz İstanbul'u yakarım" deyince "Sen İstanbul'u yak, ama ben Çanakkale Boğazını kapatırsam gemilerini balık gibi yüzdürürüm" diyerek yumruğunu mermer konsola indirir ve  mermer kırılır. Müzede kırık mermer masa ziyaretçilere açıktır.


Mudanya bizler için önemli ve tarihi bir ilçe. Deniz kenarında tarihi binaların eski dokusu ile bozulmamış, restore edilmiş.Sahil kenarında balık yiyebileceğiniz restaurantlar ve cafeler mevcut.





 Mudanya Bursa'nın şirin bir ilçesidir.


Tirilye ise Mudanya'ya bağlı küçük bir beldedir. Tirilye Limanı ile balıkçıların yerleşim yeridir. Sahil kenarında balık restauantları vardır. Zeytin ve zeytinyağı tarımcılık yapılmaktadır. Yerli turizmde haftasonu İstanbul'dan bu sahil kasabasına dinlenmeye gelenler vardır. Fiyatları İstanbul ile aynı ancak lezzet daha farklı...



Cumalıkızık ise Unesco tarafından 2014 yılında Dünya Miras Listesine alınmış bir köy. Osmanlı İmparatorluğunun Dünyaya Miras Alanı, Orhan Gazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri, ve Cumalıkızık Köyü olmak üzere 8 adet miras alanı içerisinde bulunmaktadır.






Burası bir vakıf köyüdür. Ahşap yığma evleri, geleneksel sokak dokuları, taş sokakları ile Osmanlı İmparatorluğunda tarihi yaşar gibisiniz. Bu köyde diğer Osmanlı köyleri gibi tepede kurulmuş ve şimdilerde yerli turiste ev sahipliği yapıyor. Ancak tarihimiz hatırlatacak eşyaları Çin malı üretimlerle turistlere sunulmasa daha çok değer kazanacak. Yerli malı Yurdumun malı, herkes onu kullanmalı....







Bu güzellikleri görebilmenin maliyeti ise 80 Tl, nasıl mı derseniz facebook sağolsun ve tabii gezi programını düzenleyen ve sadece gezinin maliyetini alıp bizleri bir araya getiren sevgili dostlarım.
Sizlerde gezi grubundaki seyahat sitelerini ekleyip bu tür turlara katılabilirsiniz.

Keyifli gezileriniz olsun...

Sevgiler

Şule Solak

5 Aralık 2016 Pazartesi

GEZİNOMİ SELANİK-ÜSKÜP-TETOVA-OHRİD-SOFYA TURU


Bazen bir şeyler yazmak istersiniz ama karşınıza farklı resimler gelir... Konuyu değiştirmek zorunda kalırsınız. Şimdiye kadar yılbaşında aldığım milli piyango biletleri, oynamış olduğum loto biletleri veya bir çekilişte hiçbir şey kazanmama ihtimali olan şanssız bir halde iken, şeytanın bacağını kırdım. Nasıl mı? Gezmeyi çok seven bir kişilik olunca sosyal medya ağlarını da takip ediyorsunuz. Uzakrota'yı takip ediyordum ve karşıma bir yarışma çıktı. 4 gün 3 gece sürecek olan Makedonya Yunanistan turu için, neden bu turda olmalısınız? şeklinde yazı yazmanız isteniyordu.  Benim böyle bir hikayem vardı.

'Yunan mitolojisinde mutluluğa dair bir hikayeye göre ; Tanrılar insanlar mutluluğu arasın ve değerli  olsun diye saklamaya karar verirler. Biri der ki göklerin en uzağına saklayalım, öbürü der ki denizin dibine, öbürü ormanın en kuytu köşesine, sonunda biri der ki, içlerine saklayalım, oraya bakmak akıllarına gelmez. Mutluluk bu olsa gerek'

Mutluluğumu buldum. Yarışmayı kazanmıştım. Hem de 2 kişilik. Uzakrota ile görüşmelerim  sonucu Gezinomi'den kardeşimle beraber rezervasyonu yaptım. 23 Nisan'da Selanik'te olacaktık. Mutluluğum daha da arttı.

1. GÜN:
Makedonya destinasyonu kesinlikle otobüs yada araç ile gezilmesi gereken yerlerden. Selanik ise çok yakın. Akşam saat 22.00'de kalkan otobüs saat 23.00 gibi Bakırköy İncirli durağında oluyor ve 2,5 saat sonra Tekirdağ üzerinden İpsala sınır kapısı üzerinden sabah saatlerinde Selanik'e varıyorsunuz. Otobüs ile tur yapmanın keyfi ise panoromik şehir turu. Selanik İzmir kentine benziyor, deniz kıyısında upuzun sahil, kafelerle çevrili... Beyaz kule, Büyük İskender heykeli, Döner Kule, Osmanlı hamamları, Bedesten, Aya Dimitros Kilisesinden sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu evi ziyaret ettik.
























Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'te doğduğu ev restore edilmiş, modern hale getirilmiş, 3 katlı, bir odası çocuklara ayrılmış ve çocuklar için sinevizyon gösterisi olan, fotoğraflar ve eşyaları ile dolu, bahçesinde kocaman avlusu olan bir köşk.., Avluda kendisinin diktiği kocaman bir ağaç vardı.  Köşke girdiğinizde duygulanmamak için zor tutuyorsunuz kendinizi... Mustafa Kemal Atatürk'ün bu evde doğduğunu, çocukluğunun burada geçtiğini, mutfakta yemek yediğini düşündükçe, ona olan özleminiz daha da artıyor. Öğleden sonra Üsküp'e gitmek üzere yola çıktık. Yunanistan sınır kapısından geçerek free shopa uğradık ve Üsküp'e geçtik. Üsküp ise devasa heykellerin bulunduğu Büyük İskender'in şehri...



Makedonlar Üsküp'ü 2014 projesi ile yenilemeye başlamışlar. Üsküp'ün Osmanlı döneminde yapılmış tarihi taş köprü Vardar nehri üzerine kurulu. Köprü üzerinde namazgah mevcut. Osmanlı askerlerinin köprüden geçerken namaz kılması için yapılmış. Yine Türk sokakları üzerinde yürüyerek Davutpaşa Hamamı, Kapan Han, Mustafa Paşa Camii görülecek eserler arasında. Akşam üzeri Üsküp'te otelimize yerleştik.

                                                     Taşköprü üzerindeki namazgah

                               Rahibe Terasa ise yine Üsküplü dünyaca tanınmış barış elçisi


 Türk çarşısında el yapımı çarıklar satın almak mümkün. Esnaf ise Türk. Yabancı dil konuşma probleminiz yok...


Üsküp köftesini ise çarşı içerisinde yeme imkanı bulabilirsiniz. Tekirdağ köftesi tadında salata ise kaşar peynir ile servis yapılıyor. 

2. GÜN:
Tetova (Kalkandere) - Ohrid- Manastır turu ise mutlaka Makedonya'da görülecek yerler arasında, Bence Tetova eski adı ile Kalkandere ( Osmanlı'nın kalkanları delen silah üretimi burada yapıldığı için Kalkaldere adı verilmiş) şehri görülmesi gereken bir şehir değil ama iki kız kardeşin 1495 yılında yapmış olduğu boyalı camiiyi görünce gözlerinize inanamıyorsunuz. İki kız kardeş toplanan yardımlarla Alaca camiiyi süslemişler ama her yerini. Mezarları ise dışarıdaki türbede. Dua edip ayrıldık.


"Elveda Rumeli" ile televizyon izlemeyen biri olarak, annemin sayesinde tanışmış ve her bölümünü izlemeye başlamıştım, artık müdavimiydim. Elveda Rumeli dizisinde, sütçü Ramiz ve eşi, kızları, kaymakamı, Mustafası ile sevgiyi, aşkı, aileyi, fedakarlıkları anlatmış evlerimize konuk olmuştu. Çekimleri Bitola'da yapılmış. Çekimlerin yapıldığı  sokakları, Türk çarşısını, kapalı çarşısını, İshak Paşa Camiiyi ziyaret ettik.

,

                                         Yolculuğumuz yemyeşil bir doğa içerisinde geçti...

               Manastır'ın ortasında var bir havuz canım havuz. Bu yurdun kızları hepside yavuz, biz çalar oynarız... türküsünü dinlerseniz, işte ünlü çeşme...işte ünlü pınar...


                                                       
Manastır ise tekrar gidip görmek istediğim yerlerden. Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri lisede okuduğu Manastır Askeri İdaadisi burada, çarşısı hareketli, insanları çok modern, küçük ama sevimli bir şehir. 


Ohrid ile Safranbolu'yu andıran evleri restorasyon aşamasında, muhteşem Ohri gölü, Aya Sofya Kilisesi ve Aziz Kaneo kilisesini gördükten sonra, sokaklarında dolaşmak muhteşemdi. Ohri gölünden çıkarılan Ohri incisinden de satın alabilirsiniz.  Gece ise Ohrid'de balkan eğlencesine katıldık. 




3.GÜN:
Bulgaristan Sofya'ya ikinci gelişim olacaktı. Daha önce Sofya ve Plovdiv turu yapmıştım ve memnun kalmıştım. Bulgaristan'da yine yemyeşil bir ülke. Yiyecek ve gıdaları Türkiye'den ucuz. Eski sovyet rusya etkilerini binalarda görmek mümkün. St. Nedelye Kilisesi, Rotunda Kilisesi, Rus Kilisesi, Aya Sofya Kilisesi, Alexsandr Nevski Katedrali, Başkanlık ve Parlemento binalarını gördükten sonra turumuzu tamamladık. Yaklaşık 3 saat sonra yurdumuza geldik  Uzakrota ve Gezinomi ye bu fırsatı sundukları için ayrıca teşekkür ediyorum..




Keyifli gezmelerimiz olsun...

Sevgiler

Şule Solak